Hepatit C, virüs enfeksiyonundan kaynaklanan bulaşıcı bir karaciğer hastalığıdır. Bazı vakalar birkaç hafta sürebilirken, bazıları yaşam boyu süren ciddi sonuçlara yol açabilir. Hepatit C virüsü (HCV) enfeksiyonu sonucunda oluşan hepatit C, kronik ve akut şekilde hastaları etkileyebilir. Hastalık genellikle kan yoluyla bulaşır ve akut formu, virüsün vücuda girmesinden sonra yaklaşık altı ay devam eder. Hastaların dörtte üçünde akut hepatit C görülür. Tedavi edilmediği takdirde kronikleşen hepatit C, yaşam boyu hastayı etkileyebilir ve siroz ile karaciğer kanseri gibi ciddi hastalıklara yol açabilir. Bu durum, hastaları ölümle sonuçlanabilecek bir sürece sürükleyebilir. Hepatit C hastalığından korunmak için bir aşı bulunmamaktadır. Hepatit C virüsü vücuda girdikten sonra genellikle herhangi bir belirti vermeden karaciğerde hasara yol açar. Çok düşük oranda bazı hastalarda belirti görülebilir. Bu nedenle rutin kontroller, hepatit C hastalığının tespitinde oldukça önemlidir.

Hepatit C virüsü, genellikle enfekte olan kişinin kanı yoluyla bulaşır. Bu durum aşağıdaki şekillerde gerçekleşebilir:

Nadir olarak cinsel yolla bulaşan hepatit C, daha çok birden fazla partnerli cinsel yaşamda, bulaşıcı başka cinsel yolla bulaşan hastalığın olması durumunda veya hepatit C taşıyıcısı olunması halinde görülür. Hepatit C, aynı tabaktan yemek yemekle, suyun veya yiyeceğin ortak tüketilmesiyle, sarılmakla, öpüşmekle, ortak tuvalet kullanımıyla, aynı havuza girmekle veya aynı ortamda bulunmakla bulaşmaz. Hamilelik sırasında hepatit C bebeğe geçmez, ancak doğumda yaklaşık %4 oranında anneden bebeğe geçme riski vardır. Bu risk taşıyıcılarda daha fazladır.

Genellikle belirti vermeden ilerleyen hepatit C rahatsızlığı, bazı hastalarda vücuda virüsün girmesinden 6-7 hafta sonra bazı belirtiler verebilir. Bunlar:

Bu belirtiler genellikle akut hepatit C hastalarında görülür. Kronik hepatit C hastalarında ise genellikle belirti olmaz. Ancak bu hastaların karaciğer hasarına uğramış olması muhtemeldir. Karaciğerdeki hasar ileri boyutlara varıncaya kadar herhangi bir belirti gözlenmeyebilir. Hastalığın teşhisi de rutin karaciğer tetkikleri sırasında yapılabilir.

Hastalığın belirti vermeden ilerlemesi ve kronik hale gelmesi halinde hastaların:

Hastalarda önce tarama testi yapılır. Kanda HCV enfeksiyonuna karşı oluşan antikor tespiti bu testle belirlenir. Anti-HCV denilen test pozitif çıkarsa, doğrulama amaçlı ikinci test yapılır. Pozitif test sonucu, hastanın HCV ile karşılaşmış olduğunu gösterir. Bu sonuç, enfeksiyonun devam ettiği hakkında bilgi vermez. Hepatit C tedavisinde etkin bir tedavi yolu izlenebilir. Hastaların bu alanda uzmanlaşmış bir doktorun kontrolünde olması gerekir. Bu tedavi sırasında alkol kullanımından kaçınmaları ve ilaç kullanımı için doktora danışmaları önemlidir. Doktora danışmadan bitkisel tedavi yollarına başvurulmamalıdır.

Hastalığın tedavisinde ribavirin ve peginterferon standart olarak kullanılan ilaçlardır. Tedavi uygulanan hastaların %55-80 kadarı iyileşebilir. Ancak karaciğer kanseri veya siroz başlamış olan hastalarda, tedavide karaciğer naklinin yapılması gerekebilir. Buna rağmen virüsle etkin bir mücadele edilmesi gerekir çünkü nakil sonrasında da virüsün etkisi görülebilir. Hepatit C enfeksiyonundan korunmayı sağlayacak bir aşı mevcut değildir.